25 Ocak 2012 Çarşamba

25 Ocak 2012 Galatasaray-Ankaragücü

Maç bitti, hemen yazmaya koyulalım. Gönül ister Maraton'u da izleyelim ama Ülker Link ile bu kadar oluyor. Neyse efendim başlayalım;

Ankaragücü'nün geçtiği zor dönem göz önüne alınırsa bizim açımızdan zor geçmesi beklenmeyen bir maçtı. Geçen hafta ESES karşısındaki etkisiz oyunumuzun sahadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı sorusuna cevap almış olduk ama. Rakibimizin talihsiz güçsüzlüğünden dolayı çok derin performans incelemesi yapamayız. Topla oynama oranında %30'u göremedi Ankaragücü. Biz de gerekeni yaptık diyebiliriz kendi açımızdan. Şimdi maça geçelim;

İlk 11'imizde güzel değişiklikler oldu. Fernando Muslera, Sabri Sarıoğlu, Gökhan Zan, Semih Kaya, Çağlar Birinci, Emre Çolak,  Ceyhun Gülselam, Engin Baytar, Albert Riera, Sercan Yıldırım, Johan Elmander

Yedeklerimiz de yazalım not olarak: Ufuk Ceylan, Hakan Balta, Selçuk İnan, Felipe Melo, Tomas Ujfalusi, Yiğit Gökoğlan, Kazım Kazım

Kim kimin yerinde anlaşılsın diye azıcık pavyona döndü ortalık. Haftasonunda oynayacağımız Bursaspor maçı öncesi hem sürekliler dinlensin, hem de diğerleri şans bulsun, formayı daha çok hakeden varsa verelim mentalitesiyle iyi bir rotasyon bence. Sahadaki oyun da iyiydi bu açıdan bakılırsa, Riera çok çok iyi bir oyun çıkardı, onun düzenli olmasını şahsen çok isterim, maçın başında 2 golün asistini yaptı 3.yü de attı, umarım tek maçlık değildir de Kazım'ı keser artık, Gökhan uzun zaman sonra forma buldu, iyi değerlendirdi, maçın sonuna doğru Ujfa hazırlanınca "kesildi heralde" dedim ama Ujfa sağa geçti, kondisyonu da iyi demekki. Çağlar da çok iyiydi, daha iyi olur, Hakan Balta hegamonyasına son verir umarım, Ceyhun ve Engin zaten forma şansı bulan oyunculardı, Engin çok iyiydi, maç boyunca kalede şansını denedi, hızlı hücumlarda hızını gördük, 3. golde harikaydı, Fatih Terim'in bu sezonki futbolcu başarılarından birisidir kesinlikle. Maça geçelim, orda da futbolculardan bahsederim zaten;(Valla çok uzatmamaya çalışıyorum)


Maçın başında zaten golle başladık. Gökhan Zan'ın zıplamadan vurduğu, vurmak bile değil, kafasından sektirdiği top gol oldu, rahat başlamış olduk böylece. 5 dakika sonra ikinci pozisyon, Riera ilk goldeki yerinde, bu sefer yerden gönderiyor, Emre çok güzel koşuyor ve ikiyi de atıyor. Sonrasındaki pozisyonlar için bir parantez açıyorum, Emre'nin özgüveni çok iyi, maç boyunca iyi toplar denedi, pasları güzeldi, artık "hot prospect for future" değil, artık "important first team player" oldu, 2 sezona da "key player" sıfatıyla görücez inşallah. Sonraki dakikalar sakin geçti, Ankaragücü bir atak şansı yakaladı, o da ofsayttı, biz de çok zorlamadan bir iki pozisyon yakaladık, Riera-Emre ikilisinin bi pozisyonu daha var, Emre süper vurdu kenardan çıktı, dediğim gibi, bu özgüveni tutturursa, her yerinden öperim ben onu.
İkinci yarıda Yiğit çıktı sahaya, Emre de "haftasonu özel" kadrosuna geçmiş oldu böylece, önce ortada oynadı, çok etkili olamadı, 2-3 pozisyonda da oyunu iyi okuyamadı, ama ESES maçında dediğim gibi, otursun soluklansın, 2 hafta sonra yazarım eleştirilecek bir şey varsa. Çok bir fark yaşamadık ikinci yarıda, sakin sakin topumuzu oynadık, Ankaragücü'nde de bir baskı yoktu, not düşülecek olaylar, 3. golden önce Engin, Engin, Engin idi ve Melo'nun sahada olduğunu sahaya ayak bastığı anda anladık, bi anda heyecan geldi 2-3 pozisyonda Melo kafasıyla çıktı meydana, Shaqiri'yi alamadık ama sezon sonunda Melo bizde olur, uzun yıllar da formayı giyer inşallah. Maçın sonlarına doğru Yiğit'i sola aldı Fatih hoca, etkili de oldu, birkaç pozisyon yarattı orda, topu tuttu, ortaya göre daha etkiliydi kesinlikle, ilk golünde de güzel kaçtı, Sabri reyisin pası da tam savunmayı afallatıp ayağına geldi, o da köşeye yolladı topu. Daha nicelerine inşallah.

Toparlama konusuna gelirsek, Sercan nerde? Napıyo? Bi' ceza sahasında düştü, penaltı bekledi, bi' de maçın başında kafayla dışarı attığı bir top var. Yoktu bu maç
Elmander topsuz alanda çok iyi, alan boşaltıyor, savunmayı yoruyor, topla şanssız diyelim, Baroş'la birlikte çok daha iyi, Sercan'a da bağlayabiliriz bu maçtaki performansını.
Sabri kolay bi maçta göze batmadı, sonundaki asisti güzeldi, sakatlıktan sonra maçlara ısınıyor ama biraz acele etmeli.

58. Dakikadaki "Beyaz Mendil" olayını düşünenleri tebrik ediyorum, çok güzel bir protesto oldu.

Ve bu yazımı da burada sonlandırıyorum. Çok uzadı bu sefer, kusura bakmayın, kadroda rotasyon olunca ayrı ayrı yazmak istiyor insan. Ankaragücü taraftarlarına da sabır diliyorum, maçtan sonra Ankaragücü oyuncularını tribünlere çağırmak hoş bir jestti, bizim de Ankaragücümüze gidiyor bu Ankaragücü. Ve son sözüm:

DAYAN ANKARAGÜCÜ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder